İtibar Yönetimi Konferansı, 4 Ekim 2013

2. ULUSLARARASI İTİBAR YÖNETİMİ KONFERANSI

BÜYÜK İLGİYLE TAKİP EDİLDİ

Bu yıl ikincisi “Sağlık, İletişim ve Finans Sektörlerinde İtibar Yönetimi” ana temasıyla düzenlenen ve Marka, Sosyal Sorumluluk, Küresel İlkeler, Sosyal Medya ve Online İtibar konularında birbirinden değerli 45 konuşmacıyı ağırlayan konferansa iş dünyası yoğun ilgi gösterdi.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, İtibar Yönetimi Enstitüsü ve Kadir Has Üniversitesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı” iş dünyası ve akademik çevreler tarafından büyük ilgiyle takip edildi.

“Sağlık, İletişim ve Finans Sektörlerinde İtibar Yönetimi” ana temasıyla gerçekleşen konferansa iş dünyasının ilgisi yoğun olurken,  itibar yönetimi konusunda son dönemde gündeme damgasını vuran konular alanlarında uzman isimler tarafından tartışmaya açıldı.

Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenen  2. Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı’nın ilk gün açılışında bir konuşma yapan, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın,  itibar ve güven konusunun her alanda önemli olmasına karşın üniversiteler için çok daha büyük bir önem teşkil ettiğini belirterek şöyle devam etti: “Üniversiteler ne kadar doğru işler yaparlarsa yapsınlar toplumda bir itibarları olmadığı anda maalesef yaptıklarının sonuçlarını alamıyorlar. Tasarlanmış kağıtlara basılan bilgilerden oluşan ‘diplomalar’, üzerlerinde üniversitelerin logoları ve rektörlerin imzalarının yer alması ile itibar kazanıyor. Aslında burada itibar edilen, diplomaların üzerindeki logo ve imzaların arkasındaki kurumların gücü ve bunun halk nezdinde kabul görmüş olmasıdır.”

Uluslararası ilişkilerde devletlerin itibar kavramlarına da değinen Aydın, “Bir ülkenin sahip olduğu güç tank, top ya da tüfek ile değil, dünya çapında sahip olduğu itibarı ile ölçülüyor. Türkiye’nin her zaman bir imaj problemi oldu ve maalesef hiçbir zaman hak ettiğini düşündüğümüz şekilde algılanmadık. Bunun sebeplerinden birinin de itibar yönetimine zamanında başlamamamız olduğunu düşünüyorum. Artık bu konu üzerine kurulan bir enstitünün var olması ve üniversite olarak bu konferansın bir parçası olmak bize umut ve gurur veriyor.” dedi.

İtibar yönetimi konusunda dünyanın en önemli kuruluşu olan Reputation İnstitute Yöneticisi Nicolas Georges TRAD’ı ağırladı. Trad, yaptığı konuşmada “Pekçok küresel şirkette itibar yönetimi en üst düzeyde başlar. Bugün paydaşların haklarını, elindeki araçları nasıl yönettiği, şirket içi ve dışı olmak üzere önemli bir durumu ortaya koyuyor. Güven varsa bir şirketin itibarı daha yüksek olacaktır. İtibarınız ne kadar iyiyse insanlar sizi o kadar destekleyecektir. Gerçek finansal değer ile şirket itibarı arasında önemli bir ilişki vardır. Günümüzde iyi itibar daha iyi finansal sonuç anlamına geliyor. İtibar nihai bir hedefe götüren en önemli yollardan birisidir.” dedi.

Konferansa, “İtibar Yönetimi Ötesinde: Kurumsal Bütünlük ve İletişim Samimiyeti konusunda sunum yapan Pretoria Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ronel Rensburg “İş dünyasında alınan kararlarda çoğunlukla finansal durumdan çok, itibar gibi soyut gözüken ancak iş çevreleri için son derece önemli olan kavramlar rol oynuyor.” dedi.

2. Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı ilk gününde, dünyaca ünlü itibar stratejisti Dr. Leslie Gaines-Ross yaptığı konuşmada; “Kuruluşlar sosyal medyadan korkmamalı, bu mecrayı kullanarak krizleri yönetebilmeli. Dünya artık 5 sene önce bildiğimiz dünya değil. Online yönetim kurumların itibarı için en önemli faktörlerden birisi olarak karşımıza çıkıyor. İtibarı sürekli bir yolculuk olarak düşünmek gerekir, sosyal medyayı dostunuz olarak, fırsat olarak kullanabilirsiniz. Şirketler itibarlarını korumak için stratejiler geliştirmeli” dedi.

İletişim ve İtibar Yönetimi konusu masaya yatırıldı

İtibar Yönetimi Enstitüsü Başkanı Orhan Samast yönetimindeki “İletişim ve İtibar Yönetimi” başlıklı panelde konuşan İletişim Danışmanları Derneği Başkanı Ali Cem

İlhan, konuşmasında şunları kaydetti; “Günümüzde iletişimin her yönüyle hayatımızın merkezine yerleşmesi ile itibar kavramı büyük önem kazandı. Geçmişte yaşanan krizler medya ve iletişim profesyonellerini doğrudan etkiledi. Hali hazırda halkla ilişkiler hizmeti alan kuruluşların bu alandaki beklenti ve algısı geçmişe oranla farklılık gösteriyor. Bunun doğru okunması ve buna uygun stratejilerin hayata geçirilmesi gerekiyor.”

Bu yıl ikincisi düzenlenen konferansa katılan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Kemal İlter Cumhurbaşkanlığı ve Kurumsal İtibar Yönetimi başlıklı konuşmasında; “Kurumsal itibar hem bireyler hem de kurumlar için çok önemlidir,hayata geçirmek ve sürdürülebilir şekilde uygulamak ise esas olandır. Biz de kurum olarak itibara büyük önem veriyoruz.” dedi.

İletişim sektörünün önde gelen isimlerinden ve aynı zamanda akademisyen kimliği de bulunan Levent Erden, “İnteraktif İletişim”i anlattığı konuşmasında şunları kaydetti; “İtibarı nasıl yöneteceğinizin kurgusunu oluşturmalısınız. Geçmişte kalan prensipler bugünü anlatmaya yetmez. Değişim ve gelişimi yakalamak, fark etmek gerekiyor.”

İtibar yönetimi kavramının tüm yönleriyle masaya yatırıldığı konferansın ilk gün kapanış panelinde konuşma yapan Bersay İletişim Grubu Onursal Başkanı Ali Saydam; “İtibarın İtibarı” başlıklı konuşmasında; “İtibar günümüzde kişi ve kurumlar için yatırım yapılması kaçınılmaz bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. İtibar konusunda üniversiteler, mesleki kuruluşlar ve bireysel olarak yapılacak çok şey var. “Savunulan ve sahip çıkılan standartlar”ın belirlenmesi iletişim sektörünün itibarının artması açısından büyük önem taşıyor” dedi.

Konferansın ikinci gününde, Viko İnsan Kaynakları Direktörü ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurul Başkanı Gülay Selki “Sosyal sorumluluk ve İtibar yönetimi” başlıklı panelde “Kurum olarak hayata geçirdiğimiz sosyal sorumluluk projelerimizde çalışanlarımızla birlikte ülkemizin ilerlemesini destekleyecek, itibarına katkı sağlayacak, kısa ve uzun soluklu çıktılarıyla topluma değer katacak çalışmalara imza atıyoruz. Çalışanlarımız, paydaşlarımız, tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz nezdinde sosyal sorumluluk projelerimiz ile güvenimiz arttı.”  dedi.

Panel kapsamında konuşan ERA Araştırma ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Elvan Oktar ise; “Sosyal sorumluluk faaliyetlerinin itibara katkısının oldukça yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Özellikle bu faaliyetler sürdürülebilir bir şekilde uygulandığı zaman itibara katkısı en üst düzeyde oluyor.” dedi.

Dr. Yılmaz Argüden: İtibarın temeli güven

Türk iş dünyasını itibar yönetimi kavramı etrafında biraraya getiren konferansta, “Kurumsal İtibar Yönetimi” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden; “İtibar sabırla tuğla üzerine tuğla ekleyerek oluşturduğunuz, aynı zamanda kırılgan bir yapısı da olan kavramdır. İtibarın temeli güvendir ve kurumsal itibar yönetimin kendisidir. Bu nedenle yönetim anlayışlarımız “Şeffaf”, “adil”, “hesap verebilir” ve “sorumlu” olmalı.” şeklinde konuştu.

Konferansın konuşmacıları arasında yer alan KOSGEB İstanbul Haliç Hizmet Merkezi Müdürü Dr. Adem Tuncer konuşmasında şunları kaydetti; “Yönetim kalitesi,

inovasyon, ürün geliştirme, çalışan nitelikleri, toplumsal sorumluluk gibi kavramlar işletmenin itibarını oluşturur. Bu alanlara yapılacak yatırımlar uzun vadede kurumlarımızın itibarlarına olumlu katkılar sağlayacaktır. KOSGEB olarak biz de KOBİ’lerin bu yöndeki çalışmalarını destekliyoruz.”

“2. Uluslararası İtibar Yönetimi” konferans kapsamında Kurumsal İtibar Yönetimi  başlıklı panelde konuşan Meteksan Savunma Genel Müdürü Selim Murat Erciyes müşterisi tek olan sektörde itibar riskine değindiği konuşmasına şöyle devam etti; “İyi işler iyi şirketler yaratmaz ancak iyi şirketler iyi işlere imza atarlar. Günümüzde şirketlerin ortaya koyduğu hizmetlerde, yani müşteri seçimlerinde belirleyici olan şey, değerin üretildiği ortam ve şirket varlığıdır, yani şirketin itibarıdır.”

The Brand Age Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Bülent Fidan’ın moderatörlüğünü üstlendiği “Marka ve İtibar Yönetimi” başlıklı panelde konuşma yapan Letonya Üniversitesi Öğretim Üyesi Lolita Stasane itibar kavramının oynadığı anahtar role vurgu yaptığı konuşmasında “İnsanlar özellikle küresel kriz döneminde daha çok kuşku duymaya başladılar. Bu dönemlerde itibar yönetimine yapılan yatırım kurumların insanlar nezdindeki güvenini sağlamlaştırıyor” dedi.

500’ü aşkın kişinin katıldığı ve 2 gün boyunca itibar yönetimi kavramının bütün boyutlarıyla masaya yatırıldığı konferans iş dünyasının konuya ilişkin nabzını tutmaya yönelik bir platform oluşturma özelliğini sürdürüyor.